Felsefe Blogu (11D)

 Neden ancak özgür bir insan onurlu bir hayat yaşayabilir ?                                                                                                      (Fatma Meral Katnik 11-D  ) Özgürlük, insanın kendi seçimlerini yapabilme, kendi kararları ve doğrularına göre hareket edebilme ve düşüncelerini savunabilme gücüdür. Onurlu bir hayat ise, bu özgürlüğü kullanabilmek ve baskı altında kalmadan, kimseye boyun eğmeden yaşamak demektir. Bence bir insanın hayatını onurlu ve doğru yaşaması için, önce kendi kararlarını verebilmesi gereklidir. Kişi eğer başkalarının baskıları ve emirleri ile yaşarsa buna onurlu bir yaşam denmez bu dayatılmış bir yaşamdır. Eğer birini başkaları söylediği için seviyor, korktuğu için susuyorsa, bu ...

 Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı? (Hüseyin Dinç 11/D) Bence Ahmet cinayet işlemiştir. Çünkü Mehmet kör ve önünde uçurum olup olmadığını anlayabilecek bir durumda değil. Mehmet Ahmet’in bu duruma göz yumup onun ölümüne engel olmadığını bilemez fakat Ahmet bunu biliyor. Ahmet’in Mehmet’ten hoşlanmaması onun ölümüne göz yumması için yeterli bir sebep değildir. Burada bir insanın hayatı söz konusudur ve birisinden hoşlanmamak bir insanın hayatına mâl olacak derecede önemli bir şey değildir. Ayrıca Ahmet kendi iradesiyle bu kararı vermiştir yani bu olaydan sorumludur. Bir olaya müdahale etmediğimizde de o olaydan sorumlu oluruz çünkü müdahale etmemekte bizim tercihimizdir. Bu durum ahlaki açıdan da yanlıştır. Örneğin kulağında kulaklık olan bir kişi karşıdan karşıya geçerken ona doğru gelen arabayı korna çalmasına rağmen fark etmiyor ve biz o sırada o olaya m...

                                      Akıl insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi?                                                                                                                                 (Sena Almina Usta 11/D) Akıl, insanlar için bir nimettir. Bilinç, insanları diğer hayvanlardan ayıran yegâne şeydir. Düşünme yetisi insanlara diğer hayvanlarda olmayan planlama, üretme, anlam kurma, sorgulama gibi birçok yetenek kazandırır. Akıl sayesinde insan doğayı, dünyayı ve evreni anlamaya çalışır. Bu çaba bilimin sürekli gelişmesini sağlar. Bilimle b...

 Merhaba ben 11D sınıfından 122 nolu öğrenci Alkın İhsan Canlı. Bugün size Ahmet kör olduğunu bildiği Mehmetin bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı sorusu hakkında yorum yapacağım. Bana göre bu olay cinayet sayılır. Çünkü bir insanın ölmesine engel olmayıp göz göre göre şahit olmak onu öldürmekle aynı şeydir. Ahmet sevmediği biri olan Mehmetin düşüp ölme olasılığını bile bile ölümüne izin vermiştir. Bu durum aslında Ahmetin Mehmetin ölmesini istediğini gösterir ve bu da cinayet olarak değerlendirilebilir. Sadece bana göre değil hukuka göre de bu olay cinayet kapsamında değerlendirilebilir. Burada aktif bir eylem olmasa da hukuk sisteminde bu durum olası kasıt veya bilinçli ihmal sonucu ölüm olarak nitelendirilebilir. Sonuç olarak Ahmet ölümden sorumludur. Çünkü niyetli olarak tehlikeyi görmezden gelmiştir                          ...

 Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?                                                                                                                                                                    (Sayhan Efe GÖÇMEN 1120) Bence, burada Ahmet’in Mehmet’e yardım etmemesi hatalı. Ahmet bu durumda ne kadar sevmese de onun kurtulmasına vesile olabilecekken onu ölüme terk etmiştir. Onu kurtarması gerekiyordu çünkü bu ihmali onun ölümüyle sonuçlanmıştır ve bu...

                                          Akıl insan için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi?                                                                                                                               (Nisanur Kucur 11/D )    Akıl, insana bahşedilmiş en büyük nimettir. İnsan akıl sayesinde yalnızca nefes alıp veren bir varlık olmaktan çıkar; iyiyi kötüden, faydalı olanı zararlıdan ayırır. Bu da insanı insan yapan şey değil midir zaten? Düşünen, sorgulayan ve karar verebilen bir varlığa dönüşür; öğrenir, üretir ve güçlenir. Akılla çaresiz denilen h...

 Ahmet kör olduğunu bildiği halde Mehmet'in bir uçuruma gittiğini görüyor.Ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor bu cinayet sayılır mı?                                                                                                                                                                                 (İlke Kurgen 11/D)  Ahmet’in durumu bana hem karmaşık hem düşündürücü geliyor. Kör olduğunu bildiği hâlde Mehmet’in uçuruma gittiğini görüyor ve ona yardım etmiyor; sonuçta Mehmet ölüyor. Burada kafamı karıştır...

  DOĞRU KABUL ETTİĞİMİZ ŞEYLERİN TEMELİNİ NEDEN SORGULAMALIYIZ?                                                                                                 Nilda  Elvin  Sivrikaya  11/D     Hayatımızda bazı şeyleri, sanki dünyanın veya doğanın bir  kuralımış  gibi, hiç düşünmeden doğru kabul ederiz. Bu temel inançlar, çocukluğumuzdan itibaren ailemizden, okulumuzdan ve çevremizdeki herkesten öğrenilir. Peki, bu kadar kalıplaşmış ve bize güven veren bu temelleri neden sorgulamalıyız?       Öncelikle, yanılgıdan kaçınmak için sorgulamalıyız. İnsanlık tarihi bize gösteriyor ki, bir dönem herkesin "kesin doğru" dediği pek çok şey, daha sonra büyük bir hata olarak kanıtlandı. Örneğin, eski zamanlar...

 “Sizce yoksulluk, pandemi vb. konular ile karşılaştırıldığında, çevre konusu daha büyük bir kriz midir?” sorusu size sorulduğunda aklınıza ilk ne geliyor? Eğer cevabınız “yoksulluk gibi insan sıkıntıları daha önemlidir” diyorsanız haklısınız, “çevre daha da önemlidir” diyorsanız da haklısınız Zaten felsefe bir düşünme sanatı olduğundan bu sorunun iki ucu da doğrudur. Sizlere bu yazımda kendi cevabımın tezini doğrulamaya, kanıtlamaya ve ikna etmeye çalışacağım. Ama ondan önce bu iki konuyu kendi aralarında gruplandırıp açıklayalım. Yoksulluk ve pandemi genelde insanların yaptıkları zararlar sonrası ortaya çıkar. Hayatımızdan örnek vereceksek Afrika ülkelerin yaşadığı susuzluk ve kıtlık, Çin’in 2019 zamanı olan Virüs nedeniyle bizleri evlerimize iki yıl hapseden “Koronavirüs” örnek verilebilir. Bunlar zamanla insanların sömürmesi ve zarar vermesi sonunda oluşmuştur. Ama bu zararlar da kurtarılabilir. Örneğin: Afrika’da olan kıtlığa son verilebilmesi için dünya gücü ülkelerinden madd...

 Ahmet’in Davranışı Cinayet Sayılır mı?            ( Ece Naz Tuna 11/D) Bana göre Ahmet’in davranışı “cinayet” sayılmaz. Çünkü Ahmet Mehmet’i uçurumdan itmemiş, yani doğrudan bir eylemde bulunmamıştır. Hukukta ve felsefede eylem ve eylemsizlik arasında önemli bir fark vardır. Cinayet, genellikle birinin aktif olarak başkasının ölümüne neden olmasıyla tanımlanır. Ahmet ise Mehmet’in düşmesini sadece engellememiştir. Bu konuya bir de insanî olarak bakacak olursak; Ahmet sadece hoşlanmadığı için yardım eli uzatmaması vicdanen suçtur. Cinayeti işlememiş olsa bile ortak olmuştur. Bir insanın diğerini öldürmesi sadece fiilen değil, kimi zaman bir söz kimi zaman bir dokunuş kimi zaman da bir görmezden gelme ile bile buna ortak olabilirsiniz. Sonuç olarak Ahmet, hukuken suçlu olmasa da vicdanen suçludur. Yani bu cinayet sayılmaz. Tıpkı Jean-Paul Sartre’nin dediği gibi “İnsan, yalnızca yapabildiğinden sorumludur.”             ...

 Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı? (Kuzey Filiz 11/D 542) Bu soruyu düşününce aklıma hemen günlük hayattaki benzer durumlar geliyor. Mesela bir arkadaşın bir hata yaptığını görüyorsun ama ona bir şey demiyorsun, çünkü aranız bozuk. Sonra o hata büyüyüp başını belaya sokuyor. Suçlu mu olursun? İşte bu olay da buna benziyor bence. Öncelikle yasal tarafına bakalım. Cinayet dediğimiz şey genelde birini kasten öldürmek demek, değil mi? Ahmet Mehmet’i itmedi, vurmadı, zehirlemedi falan. Sadece izledi ve uyarmadı. Kanunen bu cinayet sayılmaz herhalde, çünkü doğrudan bir eylem yok. Polise gitsen “Ben bir şey yapmadım ki” der Ahmet, haklı da çıkar belki. Ama işin içinde hoşlanmama var ya, o kısım içimi rahatsız ediyor. Şimdi ahlaki kısma gelince, burada iş değişiyor. Ahmet biliyor ki Mehmet kör ve uçuruma gidiyor. Bir sesleniverse, elini uzatsa kurtulur adam. Ama ...

 Acaba bir şey, Tanrı istediği için mi iyidir, yoksa o, iyi olduğu için mi Tanrı tarafından buyurulmuştur?                                                                                                                             (Zeynep Tuncer 11/D) İyilik ve kötülük kavramları hangi gözden bakıldığına göre değişir. Çok genel bir örnek vardır, diyelim ki yoksul aç bir çocuk bakkaldan ekmek çaldı. Bakkalın gözünden bakarsak emeğini ve hakkı çalındığı için kötü bir durumdur. Ama aç olan çocuk karnını doyuracağı için onun gözünden iyidir. Bu örnekten yola çıkarak şöyle diyebiliriz, iyilik kavramı değişken olabileceği için herkese uygun olacak nesnel bir durum yok ortada. Tanrı g...

 Akıl veya bilinç insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi? (İrem Girgin 11/D) Öncelikle “akıl nedir?” diye başlayalım ve sonrasında yara mı yoksa nimet mi, bunu öğrenmeye çalışalım. Akıl; düşünme, anlama, kavrama, doğruyu yanlıştan ayırma ve karar verme durumudur. Akıl sayesinde olayları değerlendirip, akıl ile sonuçlara bağlarız. Akıl, sonuç olarak bilinçli ve sorumlu olmanın en temel tanımı olur. Örneğin İslam'da akıl, insanı diğer canlılardan ayırır. Kur'an'da "Hiç akıl etmez misiniz?" (Bakara Suresi, 44) diye geçer. Akıl kavramını felsefede Sokrates, Plüton ve Aristoteles; insanın en yüksek yetisinin akıl olduğunu söyler. Çünkü doğadaki diğer canlılar anlık olarak tepki, yaşam ve davranışlarını yönetirken, insan hem geçmişini hem geleceğini düşünür. Bu da insana kaygı, endişe, korku, mutluluk vesaire duygularını doğurur. Fakat aklı insan nasıl kullanır, ne ile yönlendirir ya da kullanabilir mi, kullandı mı, kullanamadı mı? Burası önemli bir durum olu...

 Ahmet kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı? (Burak Çimçik 11/D) Benim kendi düşünceme göre kesinlikle cinayettir ve ahlaki açıdan oldukça yanlıştır. Çünkü hoşlanmadığın bir kişinin ölmesini istiyorsan bu durumda aynı şeyi sana başkası da yapabilir ve böyle devam edilirse ortaya güvensizlik çıkar.Eğer güvensizlik varsa, kaos olur. Bu durumu felsefi açıdan yorumlamak gerekirse eylemsizlik de bir eylemdir ve bunun birinin hayatını tehlikeye atıyorsak sorumluluktan kurtarmaz. Ahmet ona doğrudan bişey yapmasa da ahlaki olarak sorumluluk onundur.Ayrıca niyet önemlidir.Ahmet’in niyeti hoşlanmamak ve Mehmet’in zarar görmesini görmektir.Felsefi olarak, niyet kötülüğü beslemektedir;sonuç beklemese de niyet eylemi yanlışa götürmektedir.Son olarak sonuç ve sorumluluk açısından Mehmet düşüp ölürse, bu Ahmet’in yüzünden olur.Etik olarak başkasının zarar görmesine göz yummak yanlı...

 Akıl (veya bilinç) insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi? (Doruk Efe Yiğitgüden 11/D)  Akıl bir yara mıdır yoksa nimet mi? İnsan akla sahip olduğu için sevinmeli midir?  Ben aklın bir nimet olduğunu düşünmüyorum. Akla sahip olmak insanları daha iyi bireyler yapmış mıdır, yoksa daha kötülerine mi dönüştürmüştür? İnsan aklı bu kadar gelişmiş olmasa planlı cinayetler işlenemez, insan üretimi zehirli maddeler ortaya konamaz, nükleer silahlar da tasarlanamazdı. İnsanlar bunca kaygıya, endişeye ve psikolojik probleme sahip olmazdı.  İnsan aklı, ona evrende ne denli küçük ve önemsiz olduğunu fark ettirir. Bir gün öleceğini ve buna çaresi olmadığını fark eden insan kötü hisseder. Hayvanlar bunu fark edemez. Bu nedenle insanda varoluşsal kaygı oluşur. İnsan aklı sürekli daha fazlasını ister ve asla tatmin olmaz. İnsanın sürekli daha fazlasını istemesi onu hiçbir zaman mutlu olmayan bir varlığa dönüştürür.  Geçmişten günümüze yaşanan savaşların yaratıcısı ins...

 CİNAYET Mİ?          (Eylül Akbuğa  11/D) Soru: Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor ama ondan hoşlanmadığı için onu uyarmıyor. Bu cinayet sayılır mı?Bence bu durum biraz karmaşık ama içten içe düşündüğümde, evet, bu da bir tür cinayet. Çünkü bazen birini öldürmek için illa silah kullanmana, elini kirletmene gerek yok. Bazen sadece sessiz kalmak bile yeter. Ahmet burada hiçbir şey yapmamayı seçiyor ama o “hiçbir şey” aslında çok büyük bir şey. Mehmet’in düşeceğini biliyor, bunu engelleyebilecek tek kişi o ama bilerek susuyor. Bu bana göre tamamen bilinçli bir seçim ve bu seçim bir hayatın bitmesine neden oluyor.Belki yasalar önünde Ahmet suçsuz sayılırdı çünkü “fiilen” bir şey yapmadı. Ama bana göre bir insanın suçluluğunu sadece kanun belirlemez. Vicdan da bir mahkemedir. Ve o mahkemede Ahmet kesinlikle suçludur. Çünkü birinin ölmesine izin vermek, bazen onu öldürmekten farksızdır.Bu olayda beni en çok düşündüren...

Neden Ancak Özgür Bir İnsan Onurlu Bir Hayat Yaşayabilir?   ( Yağız Yetişen  11/D) Ben bir insanın onurlu bir hayat yaşaması için önce özgür olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü özgür olmayan bir insan kendi kararlarını veremez. Başkalarının kararlarıyla yaşamak ise insana saygı ve gurur kazandırmıcaktır. Onurlu yaşamak, kısaca kendi kararlarının arkasında durabilmektir. Mesela ne düşüneceğine nasıl davranacağına hep başkaları karar veriyorsa o zaman sen kendi hayatını yaşamıyorsun senin yerine hayatını başkaları yaşıyo demektir. Bu durumda onurdan bahsetmek bana göre mümkün olmaz.Özgür bir insan ise kendi seçimlerini yapar, o yaptığı seçim yanlış olsa bile hatalarından ders çıkarır ve bu sayede kendine saygı duyar. Tabi özgür olmak sorumluluk da ister. Gerçek özgürlük, yaptıklarının sonucunu kabullenebilmek demektir. Kendi kararlarının arkasında durabilen insan hem onurlu bir insandır hem de özgür bir insandır. Sonuç olarak, bana göre ancak özgür bir insan onurlu bir ha...

 Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı? Evet bence sayılır. Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor fakat ondan hoşlanmadığı için hiçbir şey yapmıyor. Ahmet, Mehmet’i itmedi. Ama onu durdurmamakla, aslında kaderine sessizce ortak oldu. Belki Ahmet’in davranışı yasal olarak cinayet sayılmazdı, ama ahlaken onun yaptığı bir suçtur. Çünkü gerçek adalet mahkemelerde değil, insanın kalbinde başlar.   Günlük hayatta da buna benzer durumlar çok olur. Birinin zorbalandığını görürüz ama karışmayız. Oysa bazen tek bir kelime bile bir insanın hayatını kurtarabilir.  Sonuç olarak, Ahmet’in davranışı bana insan olmanın temel gerçeğini hatırlatıyor: Birini görmek, sadece gözle değil, kalple olur. Eğer kalbimiz görmüyorsa, aslında kör olan kişi biziz.                       ...

 Yoksulluk, Pandemi ve Çevre Krizi Hangisi Daha Büyük Bir Sorun?  (Nihat Can Demirkol 11/D) Dünya bugün birçok önemli sorunla karşı karşıyadır. Yoksulluk, pandemi ve çevre sorunları bunların başında gelir. Fakat bu üçü arasında çevre krizi insanlığın geleceğini en çok tehdit eden sorundur. Yoksulluk, insanların temel ihtiyaçlarını karşılayamaması anlamına gelir. Bu durum, adaletsiz gelir dağılımı ve işsizlik gibi nedenlerle ortaya çıkar. Ancak devletlerin uygulayacağı doğru tekniklerle yoksulluk azaltılabilir. Yani çözümü vardır. Pandemiler, özellikle COVID-19 örneğinde olduğu gibi, kısa sürede tüm dünyayı etkileyebilir. İnsanların sağlığını ve ekonomiyi zor duruma sokar. Fakat aşılar ve sağlık önlemleriyle bu krizler genellikle kontrol altına alınabilir. Çevre krizi çok daha kalıcı bir tehlikedir. Küresel ısınma, ormanların yok edilmesi, hava ve su kirliliği gibi sorunlar gezegenin dengesini bozmaktadır. Ayrıca çevre bozuldukça yoksulluk ve hastalıklar da artmaktadır. Örneğin...

 Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor ,ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor .Bu cinayet sayılır mı ? (Efe San 11/D) Ben cinayet sayılmadığını düşünüyorum .Çünkü bunun cinayet sayılıp sayılmaması hakkında bazı hukuki kuralları vardır .Türk Ceza kanununa göre bir eylemin kasten öldürme olarak değerlendirilmesi için kişinin öldürme  kastıyla aktif bir fiil işlemiş olması gerekir .Ahmet, Mehmet’e fiziksel olarak herhangi bir zarar vermemiştir sadece tehlikenin ne olduğunu görmezden gelmiştir .Bu  durumda herhangi eylemde bulunma yoktur .Fakat her eylemsizlik cinayet sayılmaz .Ahmet’in Mehmet’i koruma yada yardım hakkına sahip değilse onun bu davranışı doğrudan cinayet sayılmadığını düşünüyorum .Ahmet’in hiçbir sorumluluğu olmasa bile yardım  etmediği için suçlu olduğunu düşünüyorum .Bu durumda Ahmet Mehmet’e yardım etmemekle kanunen ceza alabilir .Ancak bu ceza kasten öldürme suçu kadar ağır değildir çünkü o...

                                                   HUKUK VE AHLAK                                                                                                                                         (Efe Candemir 11/D) Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı? Hayır, cinayet sayılmaz. Çünkü eğer Ahmet oradan geçmiyor olsaydı bile Mehmet o uçurumdan düşecekti Ahmet in Mehmet’i sevmemesi ve bu sebepte...

 AKIL İNSAN TÜRÜ İÇİN BİR YARA MIDIR YOKSA BİR NİMET Mİ ? (İzel  Demirel 11/D) İnsan diğer canlılardan farklıdır . Bu farkı ortaya koyan en önemli özellik ise ‘’akıldır’’. İnsan doğada düşünebilen tek varlıktır. Aklı sayesinde  düşünür ,karar verir ve sorgular .İnsan aklı ile daha iyi bir hayat yaşamaya çalışır. Ancak akıl bazen çok faydalı işlere imza atarken  bazen de çok ciddi boyutlarda zarar verebilir. Bu yüzden akıl, hem bir nimet hem de bir yara olabilir . Bu insanın onu kullanım şekline bağlıdır . Örneğin; bombayı da ilaçları da icat eden akıldır .İnsan aklı sayesinde birçok soruya cevap aramış, merak ettiklerini öğrenmiş ve dünyayı değiştirmiştir. Bilimin ilerlemesi ,teknolojinin gelişmesi hepsinde akılın etkisi büyüktür. İnkar edilemez bir gerçek var : Akıl , insanı taş devrinden günümüze taşıyan en büyük araçtır. Antik Yunan’dan bu yana filozoflar insanın düşünen bir hayvan olduğunu savunmuş, aklı kutsal bir meşale gibi görmüşlerdir. Aklı ateş ile ilişkile...

 NEDEN ANCAK ÖZGÜR BİR İNSAN ONURLU BİR HAYAT YAŞAYABİLİR ?                                                                                                                                                                    ( DURU BÜLBÜL  11/D) Onur kişinin kendi varlığına, kendi kişiliğine karşı duyduğu saygıdır. İnsanın kendine saygı duyabilmesi ise çeşitli sebeplere bağlıdır. İşte tam burada devreye özgürlük kavramı girer. Özgürlük ; herhangi bir koşulla sınırlanmama, kısıtlamaya bağlı olmadan düşünüp davranma durumudur. Birey özgür değilse düşünceleri de tutsaktır. Örneği...

 “Bilinç insanlık için bir yara mıdır yoksa faydalı bir nimet mi?”   (Muhammed Kamil Kaya 11-D) Bilinç, insanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. Düşünmek, sorgulamak, hissetmek ve kendi varlığının farkına varmak bilincin getirdiği ayrıcalıklardır. İnsan, bu sayede sanat, bilim ve medeniyet gibi büyük değerler yaratmıştır. Bilinç, hayatı anlamlandırma ve ilerleme gücü kazandırdığı için aslında insanlık adına büyük bir nimettir. Ancak bilincin getirdiği farkındalık, zaman zaman bir yara gibi de hissedilebilir. Çünkü insan, bilinçli oldukça acıyı, kaygıyı ve ölümün farkındalığını da taşır. Hayvanlar anı yaşarken, insan geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin endişeleriyle doludur. Bu durum, bazen bilincin bir nimet değil, ağır bir yük gibi hissettirmesine yol açar. Sonuç olarak, bilinç hem bir nimet hem de bir sınavdır. İnsana gelişme, öğrenme ve yaratma gücü verirken; aynı zamanda sorumluluk, korku ve üzüntü de yükler. Asıl önemli olan, bilinci bir yara ...

 "Kolu çekersek katil olurmuyuz"  (İbrahim Yılmazer 11/D) Bir tren probleminde 4 kişi bir tarafta ve 1kişi diğer tarafta durur tren 4 kişinin üstüne giderken kolu çekip 1 kişinin üstüne çevirirsek katil olurmuyuz bana göre evet ,oluruz çünkü tren zaten 4 kişinin üstüne bizim kontrolumuz dışında gidiyordur.Eğer kolu çevirirsek bu bizim kontrolumüzle 1 kişi ölür  ama eğer kolu çevirmezsek zaten olay gidişatına uyarak 4 kişiyi ezer. Kolu çevirmezsek evet belki katil olmayız ama bir ruh hastası konumuna düşeriz eğerki kolu çevirirsek ve 1 kişi yi ezerse katil oluruz aynı zamanda ruh hastası da oluruz. Şimdi şuna gelelim ben olsam bu kolu çevirirmiydim. Ben olsam o kolu çevirirdim evet, belki katil olacağım ama 4 kişinin evlat acısı baba acısı yaşamasındansa 1 kişinin yaşayıp gelip yüzüme tükürmesini kabul ederdim. Belki bir ömür bunun pişmanlığını yaşardım ama ne olursa olsun o kolu çevirirdim. Bir alıntı yapıcam Goethe demişki "karar verebilen acıyı yener" ne kadar güz...

                                                    Akıl Bir Yaradır  (Buse Melek kaya 11/D) Akıl sözlükte sadece birkaç kelime ile açıklanabilecek kadar basit olmasına rağmen anlaması en zor kelimelerden biri olduğunu düşünüyorum. Ama birkaç sözcükle anlatılabilen bir kelimenin bu kadar büyük iki ucu olabilmesine ayrı bir şaşkınlık duyuyorum. Neyse çok uzatmadan aklın neden insan için bir yara olduğunu düşündüğümü açıklayayım. İnsanı “düşünen bir hayvan” olarak tanımlayabiliriz. Hayvanlar temel iç güdülerinin onlara dayattıkları karşısında acı çekerler. Mesela sadece açlık veya susuzluk gibi şeylerin karşısında acı çekerler. Ama insanlar öyle değillerdir. İnsanın aklı vardır. Bu çok övündüğü aklı sayesinde gecmisin pişmanlıklarından , geleceğin getireceklerinden ve hatta ölümden korkarak yaşar bu dünyada. Ölümünü bilerek yaşayan tek hayvan olduğunun far...

 Bence bu bir cinayettir nedenine gelecek olursak bir insanın yaptıkları bir tercihse aynı şekilde yapmadıkları da bir tercihtir. Yani olaya bakınca Ahmet hiçbir şey yapmamış gibi görünse de yapmama kararını bilinçli bir şekilde verdiği için bu bir tercihtir ve aynı zamanda bu bir eylemdir ve bu eylemin sonucundan da yükümlüdür. Duruma baktığımızda öldürme fiilini değil öldürme iradesini Ahmet’te çok net bir şekilde görebiliriz. Dolayısıyla bana göre bu bir pasif cinayettir. Bu olaya hukuki yaklaşırsak bu bir cinayet değildir ama eğer ahlaki bir yaklaşım yaparsak bu bir cinayettir. Bu konuda Ahmet in suskunluğu sadece Mehmet’i sevmemesinden kaynaklıdır. Buda bize aslında Ahmet in duygusal olarak zayıf biri olduğunu gösterir çünkü insanlar eğer sadece sevdiği kişilere iyilik yaparsa o zaman bu dünyanın aydınlık hiçbir parçası kalmaz. Bu konuda benim gibi düşünen Hannah Arendt in görüşlerini de ekleyerek bitiriyorum Hannah Arendt in bu konuyu çok iyi açıklayan bir görüşü vardır o da ...

Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?                                                                                                                                         (Esma nur Aday 11/D)  Bence sayılır çünkü , Ahmet’in kör olduğu bir gerçek ve Mehmet’in yaptığı bariz bir şekilde göz yummaktan ibaret.  Aslında baktığımızda Mehmet Ahmet’e elini bile sürmedi fakat kör olduğu halde bile bile uçuruma yürüdüğünü görüp sessiz kaldı. Bu bir kazadan çok daha fazlası. Bu bilerek ve isteyerek birinin ölmesine seyirci k...

Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?    (  Mert Keskin 11/D)   Bence bu cinayet sayılmaz. Çünkü Ahmet, Mehmete doğrudan zarar vermiyor. Onu itmemiş sadece yardım etmemeyi tercih etmiş. Bu durum yanlış olabilir ama cinayet sayılmaz. Cinayet olması için bir kişinin başkasını bilerek öldürmesi gerekir. Ahmet sadece olanı izliyor. mehmeti sevmemesi onu kötü biri yapabilir ama katil yapmaz. Bu yüzden ben bu olayda cinayet suçu oluşmadığını düşünüyorum.                                                                                                                   ...

Merhabalar ben 1428 numaralı 11/D sınıfından Eylül Eylem Tamet Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı? Bu konu hakkında düşüncelerimi paylaşacağım Bu olay cinayet sayılır mı bu olaya iki taraftan bakmak lazım yasalar olarak ve ahlaki olarak bence yasal olarak bir cinayet sayılmaz çünkü bir ölümün cinayet olması için kasten adam öldürme suçu yaşanması gerekir ve bence bu olay bu suçun içine girmez.Olaya ahlaki olarak bakarsak benim düşünceme göre bu bir cinayettir engeli olan birinin ölüceğini bilmek ve elimizde olmasına rağmen onu kurtarmamak bana göre korkunç bir davranıştır ve cinayettir.Düşünün uçuruma giden kişi sizin kardeşiniz ve birinin onu ölüme giderken bu şekilde izlediğini görüyorsunuz bu konuda biraz empati yapmak gerektiğini düşünüyorum.Birini sevmesekte insani duyguları olan hiçbir insanın böyle bir davranışı normal karşılamaması gerektiğini düşünüyor...

  Akıl insan türü için bir yara mıdır yoksa bir nimet mi? (Betül Akdeniz  11/D) Öncelikle konuya şu şekilde başlamak isterim. Aklı şöyle tanımlamak gerekirse insanları diğer canlılardan ayıran tek özelliktir. Düşünebilme, sorgulama ve seçim yapabilme yetisi, insanın hem medeniyetler kurmasını hem de kendi varoluşuna dair sorular sormasını sağlar. Bu bağlamda akıl, insan için büyük bir nimet olarak görülebilir; çünkü aklımız sayesinde bir çok yeni şeyler keşfedebiliyoruz, birçok şeyi ortaya konulmuş ve bu sayede de birçok yeni ilerlemeler kaydedilmiş. Örnek verecek olursak şuanda hala günümüzde de devam eden tıp sektöründeki gelişmeler bize aklın yararını göstermektedir; çünkü bu sayede hastaların ilerlemiş olan hastalıklarına çareler bulunmuştur. Tüm bu kazanımlar, aklın insana sunduğu en büyük nimetler arasında yer alır. Ancak akıl bize her zaman yarar olmayabilir. Bizlere bazen de yara olabilir. Şöyle ki fazla fazla düşünmek bazen yüzleşmek istemediğin olaylarla yüzleşmek, h...