“Sizce yoksulluk, pandemi vb. konular ile karşılaştırıldığında, çevre konusu daha büyük bir kriz midir?” sorusu size sorulduğunda aklınıza ilk ne geliyor? Eğer cevabınız “yoksulluk gibi insan sıkıntıları daha önemlidir” diyorsanız haklısınız, “çevre daha da önemlidir” diyorsanız da haklısınız Zaten felsefe bir düşünme sanatı olduğundan bu sorunun iki ucu da doğrudur. Sizlere bu yazımda kendi cevabımın tezini doğrulamaya, kanıtlamaya ve ikna etmeye çalışacağım. Ama ondan önce bu iki konuyu kendi aralarında gruplandırıp açıklayalım.

Yoksulluk ve pandemi genelde insanların yaptıkları zararlar sonrası ortaya çıkar. Hayatımızdan örnek vereceksek Afrika ülkelerin yaşadığı susuzluk ve kıtlık, Çin’in 2019 zamanı olan Virüs nedeniyle bizleri evlerimize iki yıl hapseden “Koronavirüs” örnek verilebilir. Bunlar zamanla insanların sömürmesi ve zarar vermesi sonunda oluşmuştur. Ama bu zararlar da kurtarılabilir. Örneğin: Afrika’da olan kıtlığa son verilebilmesi için dünya gücü ülkelerinden maddi destek alınarak yeşillendirme, su kuyuları açılması sağlanabilir. Pandemi ve virüs salgınlarını en aza indirebilmek için aşıları artırmak ve insanları aşılar ile hastalıklar hakkında bilgilendirebiliriz. Bu şekilde bunun önüne geçilebilir.

Doğa’da olan olayların kimisi insanlar, kimisi doğanın kendi olayları tarafından gerçekleşir. Yine örneklendirerek anlatacağım: Geçtiğimiz yaz, hem İzmir’de hem de Türkiye’nin kimi illerinde gerçekleşen yangınlar, insanların bilinçsiz olarak kirletmesi ve el ile açtıkları ateşleri söndürmeyip sıçraması sonucu olan yangınlar, geri dönülmesi zor olan bir sonuçtur. Yanan yerlerdeki toprakların yeniden fotosentez yapabilmesi için oranın kendini yenilemesi lazım, bu da 20 ile 50 yıldan fazla uzun sürebilecek bir zamandır (Kaynak: dokuzeylul.com, 06.07.2025 – 15:53 tarihli yazı). Ya da buzullar, bunlar da küresel ısınmanın sonucu ortaya çıkar ve buz kütlelerinin yeniden çıkması imkansıza yakındır. 

Metni özetlemek gerekirse, yoksulluk ve pandemi gibi sorunlar geçici olup insanlar tarafından çalışılarak o yarayı sarabilir ama doğa olayları gibi sert yaraları kapaması uzun yılları alar. Bu nedenle çevre olayları bizi derinden etkileyen olaylar olup dünyanın akışını da değiştirebilir. Benim savunmam, çevre olaylarının önüne geçilmesi için de fazladan çalışmalar yapılması ve olabilecek derin felaketleri engellemektir. 

                                                                                                           [Haktan Erkin Erdem, 11-D, 980]