DOĞRU KABUL ETTİĞİMİZ ŞEYLERİN TEMELİNİ NEDEN SORGULAMALIYIZ? 
                                                                                             Nilda Elvin Sivrikaya  11/D

  

Hayatımızda bazı şeyleri, sanki dünyanın veya doğanın bir kuralımış gibi, hiç düşünmeden doğru kabul ederiz. Bu temel inançlar, çocukluğumuzdan itibaren ailemizden, okulumuzdan ve çevremizdeki herkesten öğrenilir. Peki, bu kadar kalıplaşmış ve bize güven veren bu temelleri neden sorgulamalıyız? 

  

Öncelikle, yanılgıdan kaçınmak için sorgulamalıyız. İnsanlık tarihi bize gösteriyor ki, bir dönem herkesin "kesin doğru" dediği pek çok şey, daha sonra büyük bir hata olarak kanıtlandı. Örneğin, eski zamanlarda "Dünya düzdür" inancı sarsılmaz bir gerçekti. Eğer insanlar bu temel kabulü sorgulamasalardı, uzayı asla doğru anlayamazdık. Yani sorgulama, bilgimizin modasının geçip geçmediğini kontrol eden hayati bir denetim mekanizmasıdır. 

  

İkinci olarak, kendi hayatımıza kendimiz şekil verebilmek için sorgulamalıyız. Bir inancı sadece bize öğretildiği için doğru kabul etmek, başkasının haritasıyla yolculuk yapmak gibidir. İnançlarımızı sorguladığımızda, "Bu kural gerçekten bana mı ait, yoksa toplumun benden beklediği bir şey mi?" diye sormuş oluruz. Bu bize, hayatımızı, değerlerimizi ve hedeflerimizi başkalarının değil, kendi aklımızın ve vicdanımızın kararlarıyla oluşturma şansı verir. Bu, bizi dış etkilerden bağımsız, özgür bir birey yapar. 

  

Son olarak, gelişmek ve ilerlemek için sorgulamalıyız. Eğer bir şeyi sorgulamazsak, onu daha iyi yapmanın veya yerine daha iyi bir şey koymanın yollarını arayamayız. Sorgulamayan bir zihin, konfor alanında hapsolmuş demektir. Oysa sorgulama, "Bu kuralı kaldırsak ne olur?", "Bunun daha iyi, daha adil bir yolu var mı?" gibi sorularla zihnimizi sürekli zorlar. Hem kişisel yeteneklerimizi hem de toplumun kurallarını daha ileriye taşımamızı sağlayan 'sorgulama' insanlığın daima ileriye gitmesine katkı sağlar. 

  

Kısaca, temel kabulleri sorgulamak, bize sadece neye inandığımızı değil, neden inandığımızı gösterir ve böylece hayatı daha bilinçli, daha doğru ve daha anlamlı yaşamamızı sağlar. 

 

                                                                                                Nilda Elvin Sivrikaya   1401  11/D