‘’Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar…”


Bu cümle, aslında hepimizin gündelik hayatında fark etmeden deneyimlediği bir gerçeği anlatıyor. Maalesef yaşadığımız çağdan kopuk bir şekilde hayatımızı sürdüremiyoruz. En basitinden sabah uyandığımız anda kullandığımız telefonlarımızdan, gün içinde maruz kaldığımız düşüncelere kadar her şey çağımızın bir yansımasıdır.  Bunlar biz farkına varalım veya varmayalım davranışlarımızı etkiler.


Çevremizdeki insanların yaşam biçimleri, düşünceleri ve tercihlerine maruz kaldıkça onlardan çokça etkileniriz. Kimi zaman kendi isteğimizle uyum sağlarız, kimi zamansa gönülsüzce bu akışa sürüklenmiş buluruz kendimizi. “Ben böyle olmak istemiyorum” desek bile çağın baskısı bizi belirli kalıplara zorlar. İnsan, kendisi olduğunu düşünürken aslında çoğu zaman içinde bulunduğu dönemin de izlerinden taşır.


 Yaşadığımız çağın bizi nasıl şekillendirdiğini fark edebilmek de bir bilinç meselesidir. Çünkü insan, tek başına bir hayat yaşamaz; kendi hikâyesini yazarken, çağının ortak hikâyesine de ufak katkılarda bulunur.


Sinem Türkmen 

11/D 638

Yorumlar

Popüler Yayınlar (11D)