Birey Miyiz Yoksa Çağımızın Bir Parçası Mı? Doruk Efe Yiğitgüden 11/D
Thomas Mann’ın Büyülü Dağ romanında geçen o meşhur sözü aslında bize çok basit ama bir o kadar da derin bir gerçeği anlatıyor: Hiçbirimiz dünyadan kopuk, tek başımıza yaşayan varlıklar değiliz. Mann diyor ki; biz farkında olsak da olmasa da, sadece kendi hayatımızı yaşamıyoruz; aslında içinde bulunduğumuz zamanın ve çevremizdeki insanların hayatlarını da bir şekilde paylaşıyoruz.
Genelde hepimiz "Kendi kararlarımı kendim alıyorum, kimsenin etkisinde kalmıyorum" diye düşünürüz. Ama biraz dikkatli bakınca bunun pek de öyle olmadığını görüyoruz. Doğduğumuz ev, büyüdüğümüz mahalle, hatta bugün elimizden düşürmediğimiz sosyal medya bile bizim nasıl biri olduğumuzu, nelere üzülüp nelere sevindiğimizi belirliyor. Mesela bugün bizim dert ettiğimiz şeylerle, elli yıl önce yaşayan bir gencin dertleri çok farklı. Bu farkı yaratan şey aslında yaşadığımız dönemin ruhu.
Alıntıda geçen "bilinçli veya bilinçsiz olarak" kısmı bence çok önemli. Çünkü çoğu zaman neden belirli bir fikri savunduğumuzu veya neden bazı şeyleri moda diye yaptığımızı hiç sorgulamıyoruz. Çevremizde herkes ne yapıyorsa, o dönemin şartları neyi gerektiriyorsa biz de ona uyum sağlıyoruz. Yani aslında biz, yaşadığımız çağın bir aynası gibiyiz.
Sonuç olarak, Thomas Mann’ın bu cümlesinden şunu anlıyorum: Kendimi gerçekten tanımak istiyorsam, sadece kendime bakmam yetmez. İçinde yaşadığım toplumu ve bu zamanın beni nasıl değiştirdiğini de görmem lazım. Çünkü biz ne kadar bağımsız olduğumuzu sanırsak sanalım, hepimiz yaşadığımız çağın birer parçasıyız.
Doruk Efe Yiğitgüden 677 11/D
Yorumlar
Yorum Gönder